24 Aralık 2009 Perşembe

Benimle Oynar mısın Anne?


Genelde hipermarketlerin kitap reyonlarına pek bakmam ben. Kitap kitapçıdan alınır gibi bir şiar edinmişim kendime. Bu yüzden internetten de kitap almakta çok zorlanıyorum. Her neyse, geçen gün bu kuralı bozdum. Selin için çoğu kitapçıda bulamadığım bir kitap arıyordum. Bir de şu reyona bakayım dedim ve Pedagog Ali Çankırılı tarafından yazılmış "Benimle Oynar mısın Anne" başlıklı kitabı buldum. Tabii, önce kitabın adı cezbetti beni. Ayça’nın kurduğu web sitesi ve e-grupla (oyun grubu)bir ilgisi var mı diye sayfalarına biraz bakındım. Bir kaç enteresan oyun gözüme çarptı. Kitabın arka kapağındaki tanıtım yazısında çocuklarımıza el becerileri kazandırmamız ve öğrenme yeteneklerini geliştirmemiz için ne yapmamız gerektiğinin örneklerle anlatıldığı yazılmış. Kitap ev içi, ev dışı, mutfak, okula hazırlık ve grup aktiviteleri başlığı altında 5 bölümden oluşuyor. 365 tane oyun var. Bu da sihirli sayı galiba:)
Kitabın en önemli eksiği hangi oyunun hangi yaş grubuna uygun olduğunun yazılmamış olması. Bir de bazı oyunlar el becerisi olmayan ebeveynler gözönüne alınmadan, şunu yapın, bunu şuraya tutturun filan gibi neyin nasıl yapılacağı açıkça anlatılmadan öylecene yazılıvermiş. Bir çoğu da hepimizin zaten bildiği ve oynadığı oyunlar.
İtiraf ediyorum, kitabın tamamını henüz okuyamadım ama fikir vermesi için aşağıya iki tane oyunu yazıverdim. Maalesef oyunlar henüz denenmiş ve doğal olarak fotoğraflanmış değiller.

Meleğim bu aralar, yeni yılı birlikte kutlamak üzere İstanbul’dan gelen anneanne ve dedesiyle oynamanın keyfini sürdüğünden bu tür oyunlara pek ilgi göstermiyor:)

İlk oyun, kitabın da ilk oyunu. Ellediği her şeyi ağzına almaktan vazgeçmiş yani oral dönemi bitirmiş çocuklar için. 18 ay ve üstü için diyebiliriz. Siz yine de -naçinaze tavsiyem- mümkün olan en büyük bozuk paraları kullanın ve mutlaka birlikte oynayın.
Bozuk Para Temizliği
Gerekli Olanlar: Eski bir diş fırçası, sabun, su, su kabı, bozuk paralar, eski bez parçaları, tuz
Bir su kabına su, tuz, sabun ve bozuk paraları atın. Çocuğunuz diş fırçasıyla bozuk paraları temizlerken çok eğlenecektir. Temizleme işlemi bittiğinde elindeki bez parçasıyla paraları kurulasın.

İkinci oyun kitapta 24. sırada.
Her Şeyden Bir Hikaye
Gerekli Olanlar:Değişik ev eşyaları, büyük bir torba (bence bez olmasında yarar var)
Kitap, oyuncak, hayvan gibi hikaye oluşturmaya uygun altı yedi tane ev eşyasını büyük bir torbaya koyun. Her bir nesneyi teker teker torbadan çıkarıp onlarla başlayan küçük hikayecikler oluşturun: “Bir zamanlar küçük bir tavşancık yaşarmış, bu tavşancık bir gün anahtarıyla oynarken...”

Herhalde bu oyun da 18 ay ve üstü için uygundur. Çocuktan ziyade ebeveynin hayal gücünü geliştirmeye yararmış gibi geldi bana. Ben bu oyunu Selin’in henüz tanımadığı ve artık tanısa iyi olur dediğim nesnelerle oynamayı düşünüyorum. Seçeceğim nesnelerin işlevlerinden bahseden hikayecikler uydurmak da daha anlamlı sanki. Anahtarla oynarken yerine anahtarla kapıyı veya hazine sandığını açarken demek gibi...

Bu oyunlarla ilgili tecrübelerinizi paylaşırsanız sevinirim.

17 Aralık 2009 Perşembe

Suyun Büyüsü ve Yapıştırmayı Öğrenmek

Ela Naz 17 aylık - Suyun Büyüsü
İlk aktivitemizin adı :"Suyun Büyüsü". "101 Fun, Easy Games That Help Learn Kids To Focus" kitabında gördüğüm aktivite kitapta da bu adla geçiyor.

Materyal çok basitmiş görünse de sünger ve bir tas su 1.5-3 yaş arası bir çocuğun odaklanması için eğlenceli zamanlar yaratıyor. DİKKAT: Bir tas suyun yanında bile asla çocuğunuzu yalnız bırakmayınız.

Uyarmaya çalıştığımız ilgi noktası: Odaklanma
Materyaller: İki tas, biri yarı dolu
Temiz, kuru sünger parçaları

Süngerleri çocuğunuzun rahatlıkla sıkabileceği küçüklüklerde kesin. Islanmanın çok önemli olmadığı biryerde çocuğunuzun önüne bir dolu bir boş tas koyuyorsunuz. Süngerlere suyu toplayıp diğer tasa sıkarak eğlenmesinin tadını çıkarıyorsunuz. Çocuk burda süngerler yaşken ve kuruyken nasıl olduklarını da görüyor. Suyu öbür tasa aktarması da çok hoşuna gidiyor.

Varyasyonları
* Plastik bir şişenin iki tarafını kesin. Plastiği içi görünmez bir malzemeyle kaplayın. Suyu plastik tünelin içine doğru akıtıp öbür tarafdan nasıl aktığını seyretmesini, yaşına göre kendisinin de yapmasını sağlayabilirsiniz.
* Tenis topu veya benzeri bir topu tasın içine atın.. Çocuğunuz yakalamaya çalıştıkça kaçışına tanık olup, eğlenecektir.
* Tasa mantar tıpalar atıp, bir tarafdan üfürebilirsiniz. Tıpaların suyun yüzündeki hareketi çok hoşuna gidebilir.
Bu oyunlar banyoda da veya çocuk küvetinde de güzel oynanabilir. Oyunlar oynanırken kaymamasına dikkat edin. Kaymaz bir mat güzel olabilir.

Ne öğreniliyor?
Çocuklar eşyaların ıslandığında nasıl şekil ve özellik değiştirebildiğine dair ilk derslerini alıyorlar. Bu örnekte, kuruyken yüzen bir şeyin ıslandığında nasıl battığını da gözlemliyor.
Aynı zamanda, suyun nasıl çeşitli kapların içinden veya dışından geçtiği gibi özelliklerini öğrenme imkanları oluyor.
Dünyada keşfedilecek çok güzel şeyler olduğunu da gösteriyor..

Ela uzun süre süngerlerle oynadı. Ordan oraya su taşıdı. Topu yakalamaya çalıştı. Sonra suya çırparak eğlendi.. Çok keyifli zaman geçirdi.


Küçük Çocuğa Yapıştırmayı Öğretmek


Bir kartona yapıştırılmak üzere bir sürü kare ve üçgen kestik birlikte. Önce makas kullanmanın ne kadar ilginç olduğunu gördü.. Keserken çok eğlendi. Sonra ağzına almadığına emin olarak ve her yapıştırdığımız karede beraber "kare, her üçgende "üçgen" diyerek ev şeklinde beraber yapıştırdık.. Yapıştırmak da hoşuna gitti. Üstüne de biraz makarna ve kürdanla süsleme yapıp çok eğlendik..

Sonra beraber pamukları topak topak hale getirdik.. Ve kağıdımıza yapıştırdık. İki tane göz, bir süpürge, bir de burun kestik. Ela sonra kar kar diye dolandı bütün gün. Keşke kar görüp öyle yapsaydık ama olsun çağrışım yapar diye düşünüyorum..

2 Aralık 2009 Çarşamba

Çorap Eşleştirme Oyunu

Selin (22 ay)

İlk defa on gün kadar önce oynadık ve oynarken o kadar eğlendik ki fotoğraf çekmeyi unuttum. Bu sefer makineyi de yanıma alıp “Haydi Meleğim, çorapların aynılarını bulalım” dedim. İlk oynadığımızda sepetin içinden ben bir tane çorap çekip aynısını bulmasını istemiştim. Sadece benim ve babasının çorapları vardı sepette. Çorapların diğer tekini bulduğunda, benim çorabımsa “anne anne” babasının çorabıysa “baba baba” diyerek verdi. Gerçi ayırmak kolay, renkliler benim, siyah, kahverengi, gri olanlar babasının:)
Bu sefer kendi çoraplarını da sepete attım ve işler biraz karıştı. Çünkü meleğimin sepetteki neredeyse bütün çorapları pembenin birbirine yakın tonlarıydı ve düz renk olanları pek ayıramadı. Ama üzerinde ufacık bir desen gördü mü hemen eşleştirebildi. Benim çorap seçmemi beklemeden kendisi eline aldığı çorabın diğer tekini arayıp buldu. Tabii ilk önce yine benim çoraplarımı ayırdı:)

Eşleştirdiği çorapları kanapeye pazar tezgahı misali dizdikten sonra bütün çorapları yeniden sepete doldurdu. Tekrar oynadık ama bu sefer kanapeye dizmeden.

Tekrar eşleştirip ben çorapları içine doğru katlayınca tek tek sepete attı hepsini, sonra da koca sepeti alıp odaya doğru yola çıktı. Sepetin bir ucundan da ben tuttum, pek sevindi. Dolabının önüne geldik, en alt çekmeceyi çekti (çorap çekmecesidir) çoraplarının hepsini tek tek çekmeceye yerleştirdi. Benimkileri “anne anne al al” diyerek bana verdi, çekmeceme koyayım diye. Sonra da “bitirdim nihayet” edasıyla arkasına bile bakmadan salona oyuncaklarının yanına döndü:)